KUR ARTIŞINDAN KİM/NASIL ETKİLENİR ?
Yabancı paraların TL’ye karşı değer kazanması (yani kur artışı) ilk etapta ihracatçılar lehinde bir ortam sunuyor gözükse de bu ortamın sürdürülebilirliği perspektifinden çekinceleri de beraberinde getirmektedir. Zira ülkemiz gibi üretimde dış girdi bağımlılığının yüksek olduğu pazarlarda öngörülemeyen kur artışları, maliyet kontrolünü zorlaştırarak ihracatçılara sunulan lehte ortamı zedeleyebilmektedir.
Özellikle petrol ve doğalgaz gibi fiyatı uluslararası piyasalarda yabancı paralar cinsinden belirlenen enerji maliyetlerine ek olarak ithal hammadde ve diğer girdilerin fiyatlarındaki belirsizlik, orta ve uzun vadede ihracatçılar başta olmak üzere bütün ekonomik paydaşlar üzerinde olumsuz bir etki bırakacaktır.
Uluslararası ticarette fiyat rekabetinin had safhada olduğu gerçeğinden hareketle, satış fiyatlarını değiştirebilme gücü çok fazla bulunmayan ihracatçıların kârları, artan üretim maliyetleri nedeniyle bir şekilde aşınarak bu işletmeler için olumsuz bir tablo oluşmasına sebebiyet verecektir.
Diğer taraftan kur artışı, ithalatçılar için de olumsuz bir ortam doğurmaktadır. Zira yurtdışından mal veya hizmet getiren bu işletmeler, getirdiklerini yurtiçinde satmaktadır. Burada bu ürünlerin satın alıcısı perspektifinden bakmak daha doğru çıkarımlara işaret etmektedir.
Kur artışları, ithal ürünlerin yurtiçindeki satış fiyatlarını artıracak ve gelirleri kur artışı ile benzer oranlarda artmayan hanehalklarının tüketim davranışlarında negatif bir etki ile reel ekonomide vücut bulacaktır. Diğer bir deyişle, alım gücü düşen kişiler, ithal ürünleri almakta zorlanacakları için ithalatçı işletmelerde reel olarak bir ciro daralması yaşanması muhtemeldir.
Bu daralmayı yaşamak istemeyen ithalatçı işletmeler, kur artışlarını satış fiyatlarına benzer oranlarda yansıtmayı istemediklerinde ise kar aşınması gerçeği ile karşı karşıya kalacaktır. Dahası, kur artışları, bu işletmeler için yeniden sipariş verilmesinde (yani stokların yenilenmesi) noktasında da olumsuz bir tablo oluşmasına sebebiyet verecektir.
KUR ARTIŞINDAN NASIL KORUNULUR ?
Kur riski bir finansal risk türü olup, türev finansal enstrümanlar kullanılarak bu risk elimine edilebilir. Uygulamadaki ismi ‘hedge yapmak’ olan bu korunma yönteminde, işletme için zarara sebebiyet verecek senaryo dahilinde riski yaratan unsurun tam tersi bir pozisyon alınarak korunma sağlanmış olur.
Bu pozisyonu almamızı sağlayan ürünler olan türev finansal enstrümanlar, çeşitli emtialar, döviz kurları, faiz oranları, hisse senetleri, endeksler, enerji ve tarımsal ürünler gibi başka finansal varlıklardan veya finansal göstergelerde türetilmektedir. Türetilme gamındaki çeşitlilikten ötürü türev finansal ürünler, işletmemiz için zarara sebebiyet veren senaryonun tam tersi pozisyon alabilmemize olanak sağlayabilir.
KOBİ’LER İÇİN ÖNERİLER
-KOBİ’ler türev ürünler ile ilgili işlemler yaparken mutlaka bir finansal danışmandan bilgi almalıdır.
-KOBİ’lerin bütçe yapmaları ve nakit akışlarını (en azından 12 aylık) tahmin etmeleri gerekmektedir.
-Yapılacak işlemlerin türü ve vadesi iyi belirlenmelidir.
-Teminatlandırma yapılırken dikkat edilmelidir.
-Sabit türev finansal enstrümanlar yerine (örneğin forward ve opsiyonu içinde barındıran) bazı ürünler kullanılabilir.
-Teklif alınan finansal kuruluş sayısı çoğaltılmalıdır. İşlemlerin birçoğu (back to back) yurtdışındaki bir finansal kuruluş ile yapıldığı için fiyatlar karşılaştırılıp uygun fiyat alınabilir.
-Türev finansal enstrümanlardan zarar kaydedilse dahi bu zarar iyi yönetildiğinde ötelenebilmektedir.
-Türev finansal enstrüman alıp satarken spot piyasadaki fiyat mutlak surette göz önünde tutulmalıdır. Zira gelecekteki fiyat bugünkü spot fiyat üzerinden hesaplanır.
-Büyüyen KOBİ’ler yönetim kurullarını finansal risk farkındalığı perspektifinden çeşitlendirip güçlendirmelidir.