Site icon Kobi Haberleri

Markalaşma Nedir? 8 Markalaşma Tekniği

mrk

Markalaşma Nedir?
Marka bir ürünün (kişiler dahil) kimliği, karakteri ve kişiliğidir.

Şimdi markalaşmanın ne olduğuna bir bakalım.

Markalaşma işinize veya kendinize onlarca insan, ürün, hizmet veya işletmeler arasında ayırt edilebilir yer bulmaktır aslında.

Marka farklılaşmaktır.

Markalaşırız çünkü birbirine çok benzeyen kitleler içerisinde ayırt edilebilir, öne çıkan, tercih edilen ve kalıcı olan olmak isteriz.

O halde şöyle bir tanım ilave etmemiz yerinde olur.

Markalaşmak, farklılaşmaktır. Markalaşmak ürün, hizmet ve işletmeler için sadece bununla da kalmayıp, ete kemiğe bürünmektir.

Şimdi 8 teknik ile markalaşma sırlarını görelim.

Teknik 1: Marka Adı Bulmak
Markanızın adının ne olacağı çok önemlidir. Sadece isim dahi çok şey değiştirebilir.

Neden mi?

Çok basit! Çünkü insanların hakkınızda bileceği ilk şey adınız olacaktır.

Bir örnekle durumu açıklamak gerekirse;

Ford, çıkarmış olduğu Pinto modeliyle Brezilya pazarında hüsrana uğramıştır. Çünkü “pinto” Brezilya’da argo olarak küçük erkek organı anlamına gelmektedir.

Bu örneğe ek olarak şunu da söyleyebiliriz ki, tüm mevcut veriler ışığında; akılda kalan, öğrenmesi, söylemesi ve hatırlaması kolay olan marka adları her zaman markalaşma sürecini daha da kolaylaştırlar.

Teknik 2: Marka Logosu
Dikkat ederseniz başarıya ulaşmış tüm markaların akılda kalan, kendilerine has logoları vardır.

Logo markalaşmada çok önemlidir. Çünkü insan algısının en önemli üç işlevinden birine yani görsel algılama yetisine hitap eder.

Örneğin Apple markası ile bütünleşmiş olan ısırılmış elmayı ele alalım. Bu örnekte logo marka adıyla bütünleşmiştir. Şimdi Apple adını duymayan veya herhangi bir ek etken olmadan bir kişiye Apple logosunu gösterseniz, kişi hemen bu markanın ünlü Apple olduğunu anlayacaktır.

Siz de markalaşma sürecinizde, marka adınızı bulduktan sonra logonuzu özenle seçmelisiniz ki hedef kitleniz ister adınızı duysun, isterse de logonuzu görsün, yaratmak istediğiniz markayı anlamalı, hatta hissetmelidir.

Logo marka adınızın tamamlayıcısı, görselliğe büründürülmüş halidir.

Teknik 3: Marka Sloganı
Markanızı inşa ederken bir sonraki adımınız marka sloganı bulmak olacaktır.

Marka sloganı, hedef kitlenize markanızın mesajını çok az sözcükle iletmenizi sağlar.

Slogan seçimi vakit alabilir. Çünkü 1 cümle ve hatta bir isim tamlaması kadar ancak olan bir metnin hem sizin farklılığınızı, hem marka karaktetinizi, hem yaptığınız işinizi/ürün ve hizmetlerinizi, hem de vaadlerinizi anlatması için çalışmalısınız.

Örneğin yerli dünya markamız Türk Hava Yolları’nın sloganı “globally yours” – “sizi küreselleştirir”.

Bu slogan markanın adı, logosu ve imajıyla birleştiğin size yukarıda saydığımız tüm bilgileri de veriyor.

Teknik 4: Marka Kimliği
Markalar aynı insanlar gibidirler. Doğar, büyür, yaşar ve ölürler.

Her markanın da kendine has karakteri vardır. Tıpkı insanlar gibi.

Peki sizin markanızın karakteri nedir veya nasıl olmalıdır?

Gelin birlikte bakalım.

Markanızı yaratırken, markanızın neyi temsil edeceğine, hangi hedef kitleye yönelik olacağına iyi karar vermelisiniz.

İşinize uygun doğru hedef kitle seçimi yaptıktan sonra, marka karakterinizi oluşturmaya başlayabilirsiniz.

Burada iki konuya özellikle dikkat etmek gerekir.

Bu noktaya geldiğinizde markanızı yaratmış oldunuz.

Şimdi gelin markalaşma sürecinin devamına, marka konumlandırmaya bakalım.

Teknik 5: Hedef Kitle Seçimi – Segmentasyon
Hedef pazarınızı seçmek veya diğer bir deyişle segmente etmek çok kritik bir aşamadır.

Segmentasyon hedef pazarınızı müşterilerin; coğrafi, demografik, psikografik ve davranışsal özelliklerine göre homojen gruplara ayırma işlemidir.

Bu aşamada;

– Pazar araştırması yaparak hedef pazarınızdaki müşteri segmentlerini belirleme

– İşiniz için en karlı olacak segmentleri seçme

– Markanızı seçtiğiniz segmente hitabedecek şekilde yaratma

Süreçlerini takip etmeniz ve sabırla uygulamanız gerekir.

Teknik 6: Marka Konumlandırma
Marka yaratım sürecini başarıyla tamamladıktan sonra, markanızı hedef pazarda nasıl konumlandırcağınıza karar vermeniz gerekir.

Şimdi canlandıralım;

Hedef kitlenizin zihnini temsil eden, sınırları olan hayali bir alan düşünün.

Sonrasında bu zihne örneğin sadece 10 tane markanın sığacağını düşünün.

Üstelik bu 10 marka, tüm markaları kapsıyor.

Böyle bir durumda sadece kendi rakiplerinizle değil dünyanın tüm markalarıyla rekabet halindesinizdir aslında. Piyasada değil, ancak en değerli olan tüketicinin zihninde ve kalbinde yer edinme rekabetidir bu.

Ne demek istediğimizi bir örnekle açıklayalım.

Pepsi ezeli rakibi Coca-Cola’dan daha lezzetli olduğunu kanıtlamak için tadım testleri düzenledi.

Sonuç %56 ile Pepsi lehine çıktı. Yalnız bir sorun vardı. Test sonucu bu oranda çıksa da, markalar işin içine girince Pepsi’nin pazarda bu kadar payı kesinlikle yoktu. Peki neydi insanların kararını etkileyen ?

Tabiki markalar!

Tadım testinin ardın bir takım ek araştırmalar yapıldı. Bunlardan bir tanesi neuromarketing araştırmasıydı.

Araştırma Coca-Cola ve Pepsi markalarının tüketicinin zihninde hangi alanı tetiklediğini araştırdılar.

Sonuçlar çok ilginçti. Çünkü Coca-Cola markasını gören tüketicilerin zihinlerinde “ben” bölgesi denen, örneğin kişinin kendisini aynada görünce harekete geçen alan tetikleniyordu.

Yani Coca-Cola kendisini öyle bir konumlandırmıştı ki, insanlar markayı kendileriyle özdeşleştirmişlerdi.

Teknik 7: Marka Değer Önerisi
Ortaya çıkarttığınız markanızın, kullanıcılar gözünde değer görebilmesi için bir değer önerisi olmalıdır.

Marka değer önerisi, markanızın hedef kitlenize olan vaatleridir. Hedef kitleniz için onlara ne vaadettiğiniz ve bunu ne kadar gerçekleştirdiğiniz çok önemlidir.

Bu noktada Nortwestern Üniversitesi Kellog İşletme Okulu Uluslararası Ticaret Profesörü Philip Kotler, yazdığı Pazarlama 3.0 kitabında insanların ruhlarına dokunmaktan bahseder.

Yani tüketicileri etkilemek için artık yalnızca mantığa hatta kalbe hitabetmek yeterli değildir, tüketicinin ruhuna da dokunabilmelisiniz der.

Marka değer önerinizi geliştirirken bu kriterleri dikkate almanız oldukça önemlidir.

Bir örnekle açıklamak gerekirse;

Algida Magnum markası kalitesiyle, lezzetiyle tüketicinin mantığına hitap eder. Aynı zamanda Magnum bir premium markadır. Tüketicisine yüksek kalitenin yanında bir prestij sunar. Hatta açtığı Magnum Store’lar da bunun göstergesidir. Aynı zamanda şirket çeşitli sosyal sorumluluk faaliyetleri de yürüterek bu konumunu tüketicinin ruhuna da dokunarak güçlendirir.

En iyi marka, tüketicisinin istek ve ihtiyaçlarına en iyi vaatleri sunan ve bu vaatlerinde en fazlasını gerçekleştirendir.

Markalar da aynı insanlar gibidir. Büyümek gelişmek ve preatij kazanmak için diğer markalar ile iş birliklerine ihtiyaç duyarlar.

Markanızı güçlendirmek için mutlaka konumunuzu güçlendirecek ve hedef kitlenize ulaşmanızı sağlayacak iş birliği fırsatlarını araştırmalısınız.

Şimdi örneğimize bakalım.

Coca-Cola ve McDonald’s yıllardır iş birliği halindedir. Birbirlerini tamamlayıcı iki marka, yine birbirlerini güçlendirmek ve ortak hedef kitlelerine birlikte ulaşmak için iş birliği yapıyorlar. McDonald’s mağazalarında sipariş verdiğinizde ve kola içmek istediğinizde Pepsi bulamazsınız.

Markalaşma hakkında sorularınızı ve yazımız hakkında yorumlarınız lütfen yorum olarak veya diğer kanallardan bize iletmekten çekinmeyin.