Sanayi üretimindeki düşüş ve ticarette yaşanan daralma, mikro ve küçük işletmeleri daha da kırılgan hale getirirken, finansman ihtiyacını kritik seviyeye taşıdı. İş dünyası temsilcileri, arz güvenliğinin sağlanması ve operasyonel maliyetlerle mücadele eden bu işletmelerin ayakta kalabilmesi için Kredi Garanti Fonu (KGF) veya benzeri bir destek mekanizmasının hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Ekonomide yaşanan belirsizlikler nedeniyle talep daralırken, artan maliyetler ve finansmana erişimdeki zorluklar reel sektörü zor durumda bırakıyor. Bu süreçte özellikle mikro ve küçük işletmelerin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan sektör temsilcileri, aksi halde şirket kapanışlarının artacağı ve bunun arz yönlü enflasyon riskini doğuracağı uyarısında bulunuyor.

"MİKRO VE KÜÇÜK İŞLETMELERİN KIRILGANLIĞI DAHA FAZLA"

TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu, mikro ve küçük işletmelerin pazarlık gücünün düşük, kırılganlıklarının ise yüksek olduğuna dikkat çekerek, finansmana erişimin bu dönemde hayati önem taşıdığını belirtti. Eroğlu, küçük işletmelerin yalnızca bankalarla değil, büyük firmalarla olan ticaretlerinde de finansal zorluklarla karşı karşıya kaldığını ifade etti:

"Genellikle küçük işletmeler, ölçek olarak kendilerinden büyük firmalara satış yapıyor. Büyük firmalar, finansal sıkıntıların yoğunlaştığı bu dönemlerde daha ağır ödeme şartları dayatıyor. Bu da küçük işletmeleri zor durumda bırakıyor. Bu nedenle mikro ve küçük işletmelere yönelik özel finansman paketleri oluşturulmalı. Ayrıca Avrupa Birliği'nde olduğu gibi, küçük işletmelere yönelik vadelerin sınırlanmasıyla ilgili bir düzenleme yapılması da faydalı olabilir."

"ÜRETİMDEKİ DARALMA CİDDİ BİR TEHDİT"

Enerjisa Enerji Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük ediyor Enerjisa Enerji Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük ediyor

İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel ise üretimde ve satışlarda yaşanan durgunluğun, mikro ve küçük işletmeler açısından işletme sermayesi sorununu büyüttüğünü söyledi. Önel, bu firmaların hayatta kalmasının tedarik süreçlerinin sağlıklı işlemesi açısından kritik öneme sahip olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bu işletmeler küçük ölçekli olsa da, stratejik üretim yapıyorlar. Eğer finansman sıkıntısı nedeniyle üretimde aksama yaşanırsa, bu arz kaynaklı enflasyona neden olabilir ve kapanan firma sayısı hızla artabilir. Mikro ve küçük işletmelere yönelik bir KGF kredi desteği, kontrollü şekilde sunulursa çok faydalı olacaktır. Örneğin, 350-400 bin TL bandında, yüzde 36-37 faizle ve 24 ay vadeli bir kredi paketi düşünülebilir. Böyle bir destek, küçük işletmeler üzerinde ciddi bir çarpan etkisi yaratacaktır."

"MİKRO İŞLETMELERİN AYAKTA KALMASI ÜLKE EKONOMİSİ İÇİN ŞART"

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Kurucu Başkanı Burak Önder de piyasadaki daralmanın giderek derinleştiğini belirterek, özellikle mikro ve küçük ölçekli işletmelerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

"Türkiye’de firmalar genellikle öz sermaye problemleri ile doğar ve nakit akışı sıkıntısı çeker. Son iki yıldır uygulanan ekonomik programlar, özellikle küçük üreticileri daha fazla etkiledi. Oysa bu firmalar hem iç piyasa hem de ihracat açısından büyük önem taşıyor. Uygun koşullarda sağlanacak bir finansman desteği, bu işletmeler için adeta can suyu olacaktır."

"ÖNCELİK FİNANSMANDAN ÇOK ÜRETİM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ"

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten ise mikro ve küçük işletmelerin finansman sıkıntısı yaşadığını, ancak önceliğin üretim ortamının iyileştirilmesi olması gerektiğini belirtti. İçten, ayakkabı sektörünün büyük ölçüde mikro ve küçük işletmelerden oluştuğunu hatırlatarak şunları söyledi:

"Sektörde kapanmaların arttığı, zorlu bir süreçten geçiyoruz. Daha önce sanayi sitelerinde boş dükkan bulmak imkânsızdı, ancak şu an satılık ve kiralık ilanlarının sayısı hızla artıyor. Bu da sektörün küçüldüğünü gösteriyor. Bu nedenle finansmandan önce iş ortamının düzeltilmesi gerekiyor. Üretim ve ihracatın önünü açacak adımlar atılmalı."