‘Hiper lokal’ olarak bilinen, yerel ürünlerin hiper marketlerde şehirli insana ulaşması trendi yaygınlaşıyor. Bu trendle perakende zincirlerinin yerel ürünler üretecek KOBİ’lere büyüme yolunda destek vermesi bekleniyor.
Kars’ın balı, Anamur’un muzu, Erzurum’un tulum peyniri, Balıkesir’in höşmerimi gibi birçok yerel ürün pazarlarda ve küçük çaplı marketlerde yer alıyordu. Günümüzde ise artık bu ürünler büyük çaplı marketlerin raflarında da satışa sunuluyor. Perakendecilerin tüketici talebi paralelinde önümüzdeki dönemde yerel ürünlere raflarında daha fazla yer ayırması bekleniyor. Bu bağlamda sektör temsilcileri yerel gıda ürünlerinin bölgesel olarak tedarik edilmesi beklentilerinin giderek artığını belirtiyor.
Küçük üreticiler markete girince pazar kaygısından uzaklaşıyor
‘Global düşün, yerel hareket et’ anlayışı her alana yayılıyor. Günümüzde tüketicilerde de, gıda ürünlerinin yerel olarak tedarik edilmesi beklentisinin belirginleştiğini anlatan Migros Ticaret AŞ Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Cem Rodoslu, lokale dönüşün, tüm sektörü şeffaflığı artırmaya zorladığını anlattı. Pek çok küçük üreticinin bugün Migros’un destekleriyle ürünlerini markalaştırdığını vurgulayan Rodoslu, “Türkiye çapında raflarda yerini alma başarısını elde ettiler. Çiftçiye alım garantisi sağlayarak yerel üretimi destekliyoruz. Kooperatifleşmeyle küçük üreticiler pazar kaygısından uzaklaşıyor, tarımda riskler azaltılarak fiyatlarda denge sağlanıyor. Biz meyve-sebzenin yüzde 70’ini doğrudan üreticiden alıyoruz” dedi.
Başarı hikayeleri raflarda
Bu trend sayesinde gelişen firmalardan olan Palivor Çiftliği, pazara önce Migros, Macro, Carrefoursa gibi marketlerde girdi. Marka daha sonra kendi bünyesinde mağazalar açarak pazarda büyüdü. Palivor Mağazalar Koordinatörü Kemal Gideroğlu, şu anda Macro ve Migros mağazalarında 110 çeşit ürünlerinden 45 çeşidini satışa sunduklarını söyledi. Gideroğlu, “İstikrarlı bir satış grafiğimiz var. İlk günlerden bugüne satışımız 4 kat arttı. Geçen yıl yüzde 20 büyüdük” dedi. 2018 yılı için en az yüzde 30 büyüme hedeflerinin olduğunu kaydeden Gideroğlu, franchise vererek mağazalaşmaya odaklandıklarını dile getirdi.
Alım garantisi verip paketleme tesisi kurdu, aracıyı bitirdi
Carrefoursa yerel üreticiye destek sağlayan bir diğer market zinciri olarak ön plana çıkıyor. Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ile imzaladığı iş birliği çerçevesinde “Yerli Tohum-Taze Mahsul” projesi kapsamında 2017 yılında yıllık sebze-meyve kategorisinde 110 bin tonluk satış miktarına ulaşan Carrefoursa, aynı zamanda Adana’da 4 bin 200 dönüm alana sahip 12 bahçe sahibine alım garantisi vererek narenciye paketleme tesisi kurdu. Bu sayede aracıları ortadan kaldıran Carrefoursa, ürünü tüketiciye de yüzde 20 daha hesaplı sunmayı hedefliyor.
Tarhana cipsiyle globalleşmek
Hiper-lokal trendin büyüttüğü bir başka yerel KOBİ de Haşiroğlu Tarhana. Kahramanmaraş’ta yıllık 600 bin ton üretim kapasitesi olan şirket, gelecekte ürünlerini global market zincirlerinde satışa sunmayı hedefliyor. Firmanın sahibi Samet Çiftaslan, en çok tercih edilen ürünlerinin tarhana cipsi olduğunu belirtti. Çiftaslan, yeni bir tesis kurduklarını açıkladı. Antakya’nın ürünlerini çiftliklerinde yapıp, büyük marketlerde müşterilerle buluşturan girişimci kadın Elif Ovalı, ‘Hiper-lokal’ trendinde bir diğer başarı hikayesi. Hatay’a özgü ürünlerini Anadolu Lezzetleri Grubu çatısı altında Macro Center’da satışa sunduklarını söyleyen Ovalı, 8-10 kalem ile işe başladıklarını, şimdi ise 58 çeşit ürünlerinin marketlerde olduğunu ifade etti.
Araştırma şirketi Brandzone’un DÜNYA için hazırladığı rapor da gıda perakendesinde yerel markaların etkisiyle marka sayısının arttığını ortaya koyuyor. Gıda kampanyalarında 2017 yılının başında 655 farklı gıda markası yer alırken, 2017 sonunda 900 farklı gıda markasının yer aldığı görülüyor.
Kaybolan ürünleri kurtardı Avrupa’da raflara çıkardı
Türkiye’nin ekolojik yapısı ve köklü kültürüyle coğrafi işaretli ürünler bakımından büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, 2012’de başlattıkları ‘Coğrafi İşaretli Ürünler’ projesiyle kaybolma tehlikesi yaşayan 60 ürüne sahip çıktıklarını belirtti. Türkiye ve Avrupa’daki birçok Metro mağazasının raflarında Aydın incirinden Diyarbakır karpuzuna, Taşköprü sarımsağından Finike portakalına kadar 80’in üzerinde coğrafi işaret tesciline sahip ürünlerin bulunduğunu aktaran Özerkan, önceki yıllarda rekoltesi düşen Taşköprü sarımsağını şu anda 12 ülkeye ihraç ettiklerine dikkat çekti. Özerkan, projeyle bin çiftçiye destek olduklarını ekledi.