61 ihracatçı birliği, 13 genel sekterliği ve 27 sektörü ile 85 bine yaklaşan ihracat ailesinin çatı kuruluşu Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ihracata yeni başlayacak KOBİ’lerin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla KOSGEB ile güçlerini birleştirdi. TİM Başkanı İsmail Gülle ve KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Mustafa Varank’ın katıldığı törenle “TİM-KOSGEB İhracata İlk Adım Seferberliği İşbirliği Protokolü”nü imzaladı.
İmza töreninde konuşan TİM Başkanı İsmail Gülle, 2018’de Türkiye’nin maruz kaldığı kur saldırılarının olumsuz etkilerini karşılamada ihracatçıların ciddi bir direnç gösterdiğini ve bu durumun işletmeler için gerçek manada bir ihracat seferberliğine dönüştüğünü belirterek, “2008-2018 yılları arasında her yıl ortalama 11 bin firmamız ihracata merhaba derken, 2019’un sadece ilk 8 ayında tam 12 bin firma ihracat ailesine katıldı. Bu firmalarımızın 2,2 milyar dolar ihracata imza atmaları, bizler için son derece büyük bir mutluluk, bir gurur kaynağı. Köklü firmalarımız ile birlikte, ihracata başlayan KOBİ’lerimiz, geçtiğimiz yıl 168 milyar dolar olan ihracatımızı, ağustos ayında 12 aylık periyotta 180 milyar dolara taşımayı başardı. Hükümetimizle birlikte, bu seferberliği ülke sathına yaymak, bir gün, 3,5 milyon KOBİ’mizin ihracat ailemize katılmasını görmek; TİM olarak en büyük en büyük hedefimizdir” diye konuştu.
KOBİ’lerimiz için dünya pazarlarını erişebilir kılacağız
Bu sorumluluk çerçevesinde bugüne kadar Girişim evlerinden dijital dönüşüm projelerine, 7/24 hizmet veren ALO TİM hattından TİM aplikasyonuna, İnovasyon ve Girişimcilik Akademisi bünyesinde yürütülen İnoSuit Programına kadar birçok yeniliği hayata geçirdiklerini söyleyen Gülle, sözlerine şöyle devam etti:
“İhracata başlamak isteyen KOBİ’lerimizin uluslararası arenaya çıkarmak üzere, KOSGEB ile birlikte uzun soluklu bir iş birliğine imza atıyoruz. İmzaladığımız protokolle, ülkemizdeki KOBİ düzeyinde firmalarımızın ihracata özendirilmesini amaçlıyoruz. KOBİ’lerimize ihracat konusunda kapsamlı, mentörlük ve eğitim projeleri yürütüp, onlar için dünya pazarlarını erişebilir kılacağız. Tüm dijital platformlarımızla, ticaret heyetlerimizle, fuarlarımızla, pazar araştırmalarımızla ve devlet destekleriyle ve dünya genelindeki Türkiye Ticaret Merkezlerimizle KOBİ’lerimiz artık tüm dünyaya erişebilecek. En büyük çekincelerin başında gelen, yurtdışının uzaklık ve yabancılık algısının KOBİ’lerimiz nezdinde kırılmasını sağlayacağız. TİM ve KOSGEB olarak güçlerimizi birleştirerek, firmalarımıza eğitim ve danışmanlık hizmeti verecek, araştırma faaliyetlerine dâhil ederek en doğru ürünle en doğru pazarda yer almalarını sağlayacağız. Eğitimleri başarı ile tamamlayan firmalarımıza “Dış Ticaret Eğitimi Katılım Sertifikası” vereceğiz. Teorik bilgileri pratiğe dökebilmeleri için, KOSGEB’in İşletme Geliştirme Destek Programı kapsamında KOBİ’lerimizin ihtiyaçlarını gözeterek TİM olarak yeni model ticaret heyetleri düzenleyecek, firmalarımızı potansiyel müşterilerle buluşturacağız. Dünya pazarlarındaki alıcılarla ilk temaslarında onların yanında olacağız, ilk sözleşmelerinde, ilk sevkiyatlarında onlara destek vereceğiz. KOBİ’lerimizin dünya pazarlarına açılmasında gereken finansman desteği için önemli bir görev üstlenmiş olan EXİMBANK’ımız ile birlikte yeni nesil finansman metotları üzerinde çalışacak ve ihracatçılarımızı rakiplerine karşı güçlü kılacağız. Bu yapıyı daha kurumsal bir birlikteliğe dönüştürmek için, ülkemizde ihracatın merkezi sayılan bu binamızda KOSGEB’in bir ofis açması, ihracatımıza önemli katkı sunacaktır.”
Mikro düzeydeki başarıları, makro düzeye taşıyacağız
Tüm gayretlerinin ihracatçıların hedeflere ulaşması ve aşması için olduğunu vurgulayan Gülle, şunları kaydetti:
“Bu güç birlikteliğinin de desteği sayesinde, 100 binin üzerinde ihracatçı ile 226,6 milyar doları aşacağımıza eminiz. Protokol ve akabinde ortaya konacak çalışmaların etkinliğini de çok sıkı takip edeceğiz. Programlarımıza katılan firmalarımızın ihracat faaliyetlerini ve devamlılıklarını düzenli olarak ölçeceğiz. Süreklilik sağlayan firmalarımızı bir üst sınıfa taşıyarak Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşmaya eğilmelerini sağlayacağız. Bu sayede, mikro düzeyde elde edeceğimiz başarıların makro düzeyde ihracatımıza ve buradan hareketle yatırım, istihdam ve büyümeye katkılarını hep birlikte göreceğiz.”